Onüçüncü asrın sonunda Söğüt'te temeli atılmış bulunan Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazi, Şeyh Edebali'nın evine misafir olmuştu. Yatsı namazını kıldıktan sonra, misafir odasına çekildi Sedirin üzerinde serili bulunan pamuk yatağın üzerine uzanacağı sırada, gözüne duvarda asılı duran bir kitap ilişti. Hemen ayağı kalktı. Kitabın Kur'an-ı Kerîm olduğunu anlayan Osman Gazi yatmaktan vazgeçti.
Şeyh Edebalı, sabah namazına çağırmak için Osman Gazi'nin odasına girdiği zaman, onu diz çökmüş halde Kur'ân'ı Kerîm okuyor vaziyette buldu. Şeyh Edebalı ayrıca yatağın tertibinin hiç bozulmamış olduğunu da hayretle müşahade ettikten sonra, serilen döşeği beğenmedi zannıyla üzüntülü bir şekilde, Osman Gazi'ye, yatağa neden girmediğini sordu.
İslâmiyet’in aziz bayrağını tam bir liyakatle altı yüz sene üç kıtada dalgalandıracak olan bir imparatorluğun kurucusu Osman Gazi, ev sahibine şu cevabı verdi:
- Asılı duran kitabın Kur'ân-ı Kerîm olduğunu anladıktan sonra, bu odada uzanarak yatmama imkân yoktu. Benim Kur'ân-ı Kerîm'e karşı beslediğim hürmet ve saygı nişlerim, onun bulunduğu odada yatmama engeldir... |