MERHABA BEN MURAT CAN ŞANLI TARİHİMİZİ ÖĞRENMEK İSTİYORSANIZ DOĞRU YERDESİNİZ... (sitede görünen reklamların sitemizle ilgisi yoktur...)

   
 
  TÜRK TAKVİMLERİ

TARİHTE TÜRKLERİN KULLANDIĞI TAKVİMLER

12 Hayvanlı Türk Takvimi
Hicri Takvim
Celali Takvim
Rumi Takvim
Miladi Takvim
Hicri Yılın Miladiye Çevirilmesi

12 HAYVANLI TÜRK TARİHİ

Asıl adi 12 hayvanlı Türk yıllığı olan bu takvim, 12 yılın 5 katı olan 60 yıllık devreleri ile Gök Türkler’de, Uygur Türkleri’nde, Tuna-Bulgar Türkleri’nde, İtil Bulgar Türkleri’nde ve daha önceleri de büyük ihtimalle Hun Türkleri’nde kullanılmış olup, Türkler arasında çok yaygın bir sistem olmuştur. Gök Türk yazıtları, Uygur kitap ve hukuk belgeleri, Tuna Bulgarları’nın yazıtları, Bulgar Hakanları Listesi bu takvimle tarihlendirilmiştir. Hatta, Manas Destanı’ndaki bazı olaylar bile On İki Hayvanlı Türk Takvimi ile tarihlendirilmiştir. Türk Takvimi’nde bir gün 12 bölüme ayrılır, her bölüme ‘Çağ’ adı verilirdi.Bir çağ iki saat, dolayısıyla bir gün de 24 saat idi. Herbir çağ ise sekiz ‘Keh’ten ibaretti. Yılbaşı olarak gece-gündüz eşitliğinin yaşandığı 21 mart, Nevruz günü alınırdı. Bu eski Türk takvimi, her biri bir hayvan adı ile anılan “ 12 yıllık” devre esasına dayanıyordu. Yılların adları şöyle idi:

1. yıl : Sıçkan (fare),
2. yıl : Ud (sığır-öküz),
3. yıl : Bars (pars),
4. yıl : Dabışkan (tavşan),
5. yıl : Nuh (Lu)( ejderha)(timsah),
6. yıl : İlan (yılan),
7. yıl : Yunt (at),
8. yıl : Koy (koyun),
9. yıl : Biçit (maymun),
10.yıl : Tabuk (tavuk),
11.yıl : İt (köpek),
12.yıl : Tonbuz (domuz).

 

Bir yılda 12 ay vardı. Aylar birinçay (birinci ay) , ikinçay (ikinci ay), üçünçay (üçüncü ay), dördünçay (dördüncü ay), beşinçay (beşinci ay), altınçay (altıncı ay), yedinçay (yedinci ay), sekizinçay (sekizinci ay), dokuzunçay (dokuzuncu ay), onunçay (onuncu ay), onbirinçay (onbirinci ay) ve onikinçay (onikinci ay) diye adlandırılmıştır. Güneşin iki batışı arası bir gündür.

Edouard Chavannes’in “Le Cycle turc des Douze Animaux 12 Hayvanlı Türk Takvimi”, adlı araştırmasına göre Asya’da kullanılan 12 Hayvanlı takvim Türklere ait bir takvim sistemiydidi ve Çinliler bu takvimi Türklerden almışlardı. Chavannes bu yüzden de araştırmasının adını 12 Hayvanlı Türk Takvimi koymuştur. Bu takvimin çıkışını Kaşgarlı Mahmut şu şekilde anlatır: Türk hakanlarından birisi, birkaç sene önce yapılmış bir savaşı öğrenmek istemiş, ama o savaşın yapıldığı yıl konusunda bir anlaşma sağlanamamış. bunun üzerine hakan, ileri gelenlerle bir kurultay düzenleyerek, “biz bu tarihte nasıl yanıldıksa, bizden sonra gelecek olanlar da yanılacaktır; öyleyse şimdi göğün on iki burcu ve on iki ay sayısınca her yıla bir ad koyalım ve yaptıklarımızı bu yılların geçmesiyle anlayalım; bu, aramızda unutulmaz bir anı olarak kalsın.” deyince, ulus bu öneriyi hemen onaylamış. bundan sonra hakan ava çıkmış ve beraberinde bulunan askerlerine yaban hayvanlarını ilısu’ya doğru sürmelerini emretmiş. askerler, hayvanları sıkıştırarak bu nehre doğru sürmüş. hayvanlardan bazılarını avlamışlar, bazıları ise nehre atılıp karşı yakaya yüzmüş. karaya ilk defa sıçan çıktığı için, birinci yıla sıçan yılı demişler; sıçandan sonra, sırasıyla sığır, pars, tavşan, timsah, yılan, at, koyun, maymun, tavuk, köpek ve domuz karaya ulaşmışlar ve bu nedenle sonraki yıllara bunların adı verilmiş.daha sonra, bu yılların her birinde bir hikmetin olduğu düşünülerek fal tutulmuş ve kehânete baş vurulmuş. mesela sığır yılına girildiğinde, savaşlar çoğalırmış; çünkü öküzler sürekli olarak birbirleriyle vuruşur ve tos yaparlarmış. tavuk yılında yiyecek çok olur, ancak insanlar arasında karışıklık çıkarmış; çünkü tavuğun yemi danedir ve daneyi bulabilmek için çöpleri ve kırıntıları birbirlerine karıştırırmış.

İçinde bulunduğumuz yılı(2007) domuz yılı olarak tanımlayan bu takvimin 1900′lerin başına dek orta asya türkleri arasında, özellikle de avam sınıfında yaygın olduğu söylenir. Zira Zeki Velidi Togan’ın anılarında anlattığına göre kimliğini gizleyerek kaçmaya çalıştığı sıralarda yolunu kesen rus askerleri kimliğini sorgulamak için adını, soyadını, yaşını sorduklarında: “valla yılan yılında doğmuşum…” demiş, böylelikle askerleri cahil bir göçebe olduğuna ikna etmiştir.



CELALİ TAKVİM

a) Güneş yılını esas almıştır.

b) Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah döneminde eski İran takvimi esas alınarak hazırlanmış ve uygulanmaya başlanmıştır. Bu Takvime, Takvim i Melikşahi de denilmiştir. (B.Selçuklularda Sultan Melikşah'ın isteği ile Nizamülmülk tarafından Ömer Hayyam ın başkanlığında bir komisyona hazırlatılmıştır.)

c) Hicri takvimin kullanımına devam edilmiş, Celali takvim yalnızca ekonomik işlerin düzenlenmesinde kullanılmıştır.

d) Başlangıç tarihi olarak 1079 yılı alınmıştır.(Hicri 471 yılının ramazan ayının 9.gününden (Miladi 15 Mart 1079) itibaren uygulanmaya başlanmıştır.)

e) Büyük Selçuklular 'ın dışında Ekber Şsah zamanında (1556 1603) Hindistan'da kurulan Babürlüler de kullanmıştır.

f) Babür İmparatorluğu tarafından da kullanılmıştır.

g) Nevruz (21 Mart) yılbaşı olarak kabul edilmiştir.

h) Melikşah ın ölümünden sonra terk edilen bu takvimden yarararlanılarak gregoryen takvimi oluşturulmuştur.

i) Osmanlı daki devletin resmi takvimi demek olan müneccimbaşı takvimleri de celali takvimi düzeninde hazırlanmıştır. 



RUMİ TAKVİM

Tarih boyunca insanlar toplumsal ve ekonomik işlerin düzenlenmesi için sanal zaman birimlerini saat, gün, hafta, ay, mevsim, yıl başlangıç ve bitiş tarihlerini belirlediler, takvim şeklinde bunları tespit edip uyguladılar.

Zamanın belirlenmesinde güneş, dünya ve ay hareketleri esas alındı.

Tanzimata kadar Hicri takvim kullanılırken, Tanzimatta yılbaşı Mart ayına alınarak Rumi takvime geçildi. Takvimler arasında zaman farkı vardı. Hicri ile Miladi takvim arasında 11, Rumi ile Miladi arasında 13 gün fark vardı. Cumhuriyette Miladi takvime 26 Aralık 1925'de geçildi. 1 Martta başlayan Mali takvim uygulaması ise 1983'e kadar devam etti.

2006 miladi yılında, Hicri yıl 1427, Rumi yıl 1422'1yi göstermektedir. Takvimlerdeki eksik yılları ilk düzelten Sezar'dır. Sezar peş peşe gelen 4 yılın ilk üçünü 365, sonuncu yılı 366 yaptı. İÖ 45 yılını 85 gün artırdı, bu takvim Jülyen takvimi olarak 1600 yıl kullanıldı. 13. Gregorius 1582'de 4 Ekimden 15 Ekime atlatarak yılı 10 gün kısalttı, artıkyılları kaldırdı, peş peşe gelen 4 yüzyılın üçünün normal ve 400 tam bölünen yüzyıl başlarının artık yıl olacağını kararlaştırdı. Bu Gregoryen takvimine göre 1700, 1800, 1900 normal, 2000 artıkyıl oldu. 1 Ocak yılbaşı olarak tespit edildi. Evrensel, uluslararası ortak takvim Gregoryen takvimidir, İslam dünyasının bir bölümünde Hicri takvim kullanılmaktadır.

Rumi takvim, mali takvimdir. Bu, Jülyen takvimine göredir. Tanzimatta resmi olarak Rumi takvime geçildi. Yılbaşı Mart idi. 1870'e kadar Hicri takvimin de kullanılması ikiliğe yol açmıştı.


Rumî takviminin 12 ayının Osmanlı Türkçesi adları

Ay Malî Yıl olarak Türkçe Osmanlıca Gün Notlar
1 Onbirinci Ay Kânûn-ı Sânî كانون الثاني 31 İkinci Kânûn
2 Onikinci Ay Şubat شباط 28  
3 Birinci Ay Mart مارس 31  
4 İkinci Ay Nisan نيسان 30  
5 Üçüncü Ay Mayıs مايو 31  
6 Dördüncü Ay Haziran حزيران 30  
7 Beşinci Ay Temmuz تموز 31  
8 Altıncı Ay Ağustos أغسطس 31  
9 Yedinci Ay Eylül أيلول 30  
10 Sekizinci AY Teşrin-i Evvel تشرين الاول 31 Birinci Teşrin
11 Dokuzuncu Ay Teşrin-i Sânî تشرين الثاني 30 İkinci Teşrin
12 Onuncu Ay Kânûn-ı Evvel كانون الاول 31 Birinci Kânûn




HİCRİ TAKVİM

Ömer zamanında Hicretin 17. yılında alınan bir kararla Hicretin olduğu yıl Hicri Takvimin 1. yılı ve o yılın Muharrem ayı da Hicri Kameri takvimin yılbaşısı kabul edilmek suretiyle, o yıl 1 Muharrem'in rastladığı 16 Temmuz 622 tarihi de Hicri Kameri Takvimin başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Uygulamada Hicri Takvim olarak bu bilinmektedir. İslam ülkelerinde kullanılan Hicri takvim Muhammed'in M.S. 622'de Mekke'den Medine'ye hicretiyle başlar. Hicri - Kameri takvim, ayın dünyanın etrafında dönüşüne göre tanımlanır. Bir yıl Muharrem, Safer, Rebiülevvel, Rebiülahir, Cemaziyelevvel, Cemaziyelahir, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade ve Zilhicce adı verilen 12 aydan oluşur. Her bir Kameri ay yaklaşık 29.5 gün sürer ve bir Kameri yıl 354 gün olarak elde edilir. Bu nedenle Kameri takvimde 6 adet 29 günlük 6 adet 30 günlük ay bulunur. Hangi ayların 29 ya da 30 gün süreceği ayın fazı göz önünde bulundurularak Şeyh ül İslam tarafından belirlenir.

Ancak gerçek Kameri ay 29.5 günden 44 dakika 3 saniye daha uzun olduğundan 12 Kameri ayın belirlediği 354 günlük kuramsal Kameri yıldan 8 saat 48 dakika 36 saniye daha uzundur. 30 yılda bu hata 11 gün 0 saat 18 dakika 0 saniye olacağından eşzamanlılığı sağlamak için 30 yıl boyunca 19 adet 354 gün süreli ve 11 adet 355 gün süreli yıl oluşturulur. 355 günlük yıllar son aya bir gün ilave edilerek gerçeklenir. Böylece eşzamanlık sağlanır ve ancak 2400 yılda bir takvime tekrar 1 gün ilave etmek gerekir.

Kameri yılın ortalama vakti günlerin yıllara göre dağılımından (19x354+11 x 355) / 30=354 gün 8 saat 48 dakika olarak hesaplanır. Bugün kullanılan güneş yılı yaklaşık 365 gün 5 saat 48 dakika olduğundan Kameri yıl güneş yılından yaklaşık 10 gün 21 saat daha kısadır. Buna göre, 1 Kameri yıl güneş yılının 0.9702 katına, 1 güneş yılı Kameri yılın 1.0307 katına karşı düşer. Ayrıca hicret 15 Temmuz 622'de gerçekleştiğinden, kameri takvimin miladi takvimine göre 621.536 yıl kadar faz farkı bulunur. Eğer örneğin 1 Ocak 1993'ün hicri takvimdeki karşılığını bulmak istersek yukarıdaki değerlerden (1992-621.536) x l.0307=1412.5372 buluruz. Hicri takvime göre 1412 yıl geçmiş olduğundan bu tarih hicri 1413 yılına karşı düşer.

Hicri takvimin haricinde Osmanlı İmparatorluğunda 1678'den sonra maliye ile ilgili işlerde Rumi takvim de kullanılmaya başlanmıştır. Mali yılın başlangıcı 1 Mart olarak kabul edilir. Rumi yıl 365 gün olup güneş yılına karşı düşen miladi yıl ile eş uzunluktadır. Rumi yıl her 33 yılda 354 gün olan hicri yılı bir yıl geçer. Bu farkı gidermek için Rumi yıldan her 33 yılda bir hicret yılı düşülür; buna sıvış yılı denir. Her iki takvim arasında ayrıca 13 günlük bir fark bulunur. Ayrıca Rumi yıl miladi 584'te başlatıldığından Rumi yılı bulmak için Miladi yıldan 584 çıkarmak gerekir. Aylar Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Teşrini-evvel, Teşrini-sani, Kanuni-evvel, Kanuni-sani, Şubat olarak adlandırılır. Örneğin Miladi 1 Ocak 1993 tarihi Rumi 19 Kanuni-evvel 1408 tarihine karşı düşer.

Osmanlı İmparatorluğunin sonuna kadar mali işlemlerde kullanılan Rumi yıl 1925'te Miladi takvim yılının kabul edilmesi üzerine terk edilmiştir.

Hicri takviminin 12 ayının Türkçe ve Arapça adları

Ay Türkçe Arapça Arap harfiyle Gün Notlar(Ay Kısaltmaları)
Birinci Ay Muharrem Muharram ul Haram محرم 30 M
İkinci Ay Safer Safar ul Muzaffar صفر 29 S
Üçüncü Ay Rebiülevvel Rabi' al-awwal ربيع الأول 30 Ra
Dördüncü Ay Rebiülahir Rabi' al-thani ربيع الثاني 29 R
Beşinci Ay Cemaziyelevvel Jumada al-awwal جمادى الأولى 30 Ca
Altıncı Ay Cemaziyelahir Jumada al-thani جمادى الثانية 29 C
Yedinci Ay Recep Rajab رجب 30 B
Sekizinci Ay Şaban Sha'aban شعبان 29 Ş
Dokuzuncu Ay Ramazan Ramadan رمضان 30 N
Onuncu Ay Şevval Shawwal شوال 29 L
Onbirinci Ay Zilkade Dhu al-Quidah ذو القعدة 30 Za
Onikinci Ay Zilhicce Dhu al-Hijjah ذو الحجة 29 ya da 30 Z

Gün adları

gün Arapça Anlam Farsça Urduca
1 يوم الأحد yaum al-ahad birinci gün یکشنبه Yek Shanbeh اتوار Itwaar
2 يوم الإثنين yaum al-ithnayn ikinci gün دوشنبه Do Shanbeh پير Pîr
3 يوم الثُّلَاثاء yaum ath-thulaathaa' üçüncü gün سه شنبه Seh Shanbeh منگل Mangl
4 يوم الأَرْبِعاء yaum al-arbia`aa' dördüncü gün چهارشنبه Chahar Shanbeh بدھ Budh
5 يوم الخَمِيس yaum al-khamis beşinci gün پنجشنبه Panj Shanbeh جمعرات Jumahraat
6 يوم الجُمُعَة yaum al-jumu`a Cuma günü جمعه Jom'eh veya آدينه Adineh جمعہ Jumah
7 يوم السَّبْت yaum as-sabt Sebbat günü شنبه Shanbeh ہفتہ Hafta

 

Artık Yıl

Hicri takvimlerde de miladi takvim gibi artık yıllar mevcuttur. 30 yılda yaklaşık 11 günlük bir gerileme yapmaktadır. Bu gerilemeyi düzeltmek için 30 yıllık dönemde 2, 5, 7, 10, 13, 15, 18, 21, 24, 26 ve 29 yılları 355 gün, diğer yıllar ise 354 gün çekmektedir.

Türkiye'de yılbaşı ayının Ocak oluşu 1925, 1 Ocak'ın yılbaşı tatili olması da 1935 tarihindedir.

Kameri Yıl

Hicri yıl miladi yıldan ( 365.2422 - 354.367 =) 10.8752 gün daha kısa olduğundan aylar da bazen 29. bazen de 30 gün çekmektedir.

Miladi Takvime çevirme

Milâdi yıl = (hicrî yıl x 32/33) + 622 formülü ile bulunur. Mesela: 1000 yılının % 3ü 30 eder, geriye 970 kalır. Bu sayıya 622 eklenince karşılığı olarak milâdî 1592 yılı bulunur. Milâdî yılın hicrî yıl karşılığını bulmak için de şu formül kullanılır: Hicri yıl = (milâdî yıl-622) x 33/32, meselâ; (1453-622) x 33/32 = 857 sb

Hicri Şemsi Takvim

 Hicrî Şemsi Takvime Türkiye'de Rumî Takvim de denir. Peygamberin Medineye ulaşmak üzere Kuba köyüne geliş günü olan miladi 20 Eylül 622 tarihini, Hicri yıl başlangıcı olarak kabul eden, Arapça'da güneş anlamına gelen Şems kelimesinden de anlaşılacağı üzere, dünyanın güneş etrafındaki dolanımını esas alan bir takvimdir.

Rumi takvim Osmanlı İmparatorluğunda miladî tarihiyle 13 Mart 1840 tarihinde kabul edilmiş ve o gün karşılığı olarak Rumî takvimde 1 Mart 1256 günü olarak saptanmıştır. Rumî takvim miladî takvim gibi bir güneş yılını esas aldığı için, Rumî takvim Hicrî (Kameri=ay) takviminden farklı olarak miladi yılın sabit olarak 13 gün geride takip etmiştir. Rumî yılbaşı olarak 1 Mart günü kabul edilmiştir.

Daha sonra Türkiye'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen 26 Aralık 1925 tarihli 698 sayılı kanunla Rumi Takvim yürürlükten kaldırılmış ve 1 Ocak 1926 tarihinden itibaren Miladi Takvim'e geçildi.

8 Şubat 1332 R. tarihinde alınan bir kararla, Julyen Takvim esaslı Rumî takvim yürürlükten kaldırılarak, yerine Gregoryen tavimi esaslı Rumî takvimi düzenine geçilmiştir. Gregoryen takviminde yılbaşı 1 Mart yerine 1 Kanunisanî (Ocak) olup, gün sayısı da 13 gün ileridedir. Alınan karar uyarınca 15 Şubat 1332 tarihinden sonra 1 Mart 1333 günü ilan edilerek, aradaki 13 günlük fark ortadan kaldırılmış oldu. 1333 yılı teknik olarak sadece 10 ay sürdü ve 31 Kanunievvel (Aralık) 1333 tarihinde sona erdi. Bu günü takip eden 1 Kanunisani (Ocak) günü 1334 yılının ilk günüydü.

Bunun için hesaplamalarda, 1334 Rumî yılından önceki tarihlerde Miladî yıla çevirim yapmak için gün sayısına 13 gün ilave edilmeli ve ilave edilen gün sayısı ile birlikte Ocak ya da Şubat aylarına tekabül ettiyse, yıl sayısında 585, diğer aylar içinse 584 yıl eklenecektir. 1334 Rumî yılı ve daha sonraki tarihler için sadece 584 yıl ilave etmek yeterlidir. Gün sayısında değişiklik yapmaya gerek yoktur.

İran İslam Devleti'nde hala bir Hicri Şemsi takvimi kullanılmaktadır. Ülkenin gündemleri bu takvime göre düzenlenir ve resmî evraklarda bu takvim kullanılır.




MİLADİ TAKVİM

Hz. İsa'nın doğumunu tarih başlangıcı ve dünyanın güneş etrafındaki dönüş süresi olan 365 gün 6 saatlik zamanı yıl olarak kabul eden takvim.

Dönencel yıl müddeti 365, 2425 gün üzerine kurulmuş olan bu takvimde, bir yıl uygulamada yaklaşık 365 gün 6 saat alınmak suretiyte, kalan 6 saatlik fark her dört yılda bir 24 saate çevrilerek bu bir günlük süre, normal şartlarda yirmi sekiz gün süren Şubat ayına ilâve edilmiş ve böylece her dört yılda bir Şubat ayının yirmi dokuz gün sürdüğü kabul edilmiştir. Bu tür yıllara da "fazlalık yıl" veya "artık yıl" ismi verilmiştir.

Milâdi takvimin ilk şekli olan Jülyen takvimi, M.Ö. 46 yılında Roma'nın kuruluşunun 708. yıldönümünde, İskenderiyede yaşayan astronomi bilgini Sosigenes'in tavsiyesi üzerine Roma İmparatoru Julies Cesar tarafından yapılmıştır. Julies Cesar tarafından gerçekleştirilen bu takvim reformu sırasında Roma'da günlerin sayılması konusunda düzensizlik görülmüş; buna da rahip ve papazların bazı çıkar hesapları yüzünden tarihleri istedikleri şekilde değiştirmeleri sebep olmuştur. Bu düzensizliğin giderilmesi amacıyla Julies Cesar yılbaşı gününü 1 Mart'tan 1 Ocak tarihine çevirmiş, yıl bir defaya mahsus olmak üzere 445 gün'e çıkarılarak düzensizlik ortadan kaldırılmıştır. Böylece M.Ö. 46 yılının 1 Ocağında Jülyen takvimi yürürlüğe girmiş olmasına rağmen uygulama çözüm getirmemiştir.

Dört yılda bir gün eklemekle takvim yine kesin bir şekilde düzeltilmiş olmuyor, bu hesaplamaya göre arada yine 1000 yılda 7,5 günlük bir fark kalıyordu. Bir yılda 0,007784 yıllık fark, başlangıçta önemsiz gibi görünüyorsa da zaman geçtikçe fazlalaşacağından, ban yanlışlıkların ortaya çıkmasına sebep olabilirdi. Gerçekten de, bu takvimin,1500 yıl kullanıldıktan sonra, güneş yılından 10 gün geri kaldığı anlaşılmıştır. Tarih, 21 Mart olması gerekirken eldeki takvimde 11 Mart görfinmekteydi.

Papa XIII. Gregorius'un 1582 yılında Jülyen takviminde görülen düzensizliğin giderilmesi amacıyla yaptığı çalışmalar sonunda toplanan Ruhâni meclis, her dört yüz yılda üç artık yılın atılarak bu farkın giderilmesini sağladı. Buna göre dörtyüzün katları olan bin altıyüz, ikibin, ikibin dört yüz yılları artık yıl olarak düşünülemez. Bu da Greğorius takvimi reformunun son özelliğini meydana getirir. Yine bu takvim çerçevesinde MS. 325 yılında takvimin başlıca kurallarını belirleyen İznik Konsülü, Güneş Çevriminin esas alınarak mevsimlerin güneş çevrimine yerleştirilmesine karar vermiştir. İznik Konsülünün toplanmasından, 1582 yılına kadar ki fark olan 1257 yılda bu farkın on güne ulaştığı anlaşılmış, o günkü takvim gününe on gün eklenmiştir. Böylece Roma'da 4 Ekim 1582 Perşembe gününü doğrudan doğruya IS Ekim Cuma gününe bağlama kararı alınmıştır. Bu sayede hafta içinde günlerin sırası da değişmemiş oluyordu. İşte bu değişme ve toplantıyı (İznik Konsülü) düzenleyen Papanın ismine atfen, bu takvime Gregorien (milâdî) Takvimi denir. Gregorien Takvimi Fransa'da 1582 yılında kabul edilerek, 9 Aralık 1582'den hemen 20 Aralığa geçilmiştir. İngiltere 1752 yılının 3 Eylül günü kabul ettiği bu takvimle doğrudan 14 Eylül gününe geçmiştir.

Gregorien takviminde yılbaşının 1 Ocak tarihi olarak kabul edilmesi 1752 yılında gerçekleşti. O tarihe kadar 24 Aralık ile 1 Ocak tarihlere çiftyıl adı verilmekteydi.

On iki aydan oluşan miladi yılın aylarının isimleri ve bu ayların süreleri şöyledir: Ocak 31; Şubat 28, 29; Mart 31; Nisan 30; Mayıs 31; Haziran 30; Temmuz 31; Ağustos 31; Eylül 30; Ekim 31; Kasım 30; Aralık 31. Ayrıca her yıl ilkbahar, yaz, sonbahar, kış olmak üzere dört mevsime ayrılmıştır. Yıl, her biri kavuşum ayının dörtte birine tekabül eden elli iki haftaya bölünmüştür.

Milâdî yılı Hicrî yıla çevirmek için önce eldeki milâdî tarihten 622sayısı çıkarılır; kalan sayı 33'e bölünür; bölüm, kalan sayıya eklenir: Hicri yıl = (Milâdi yıl-622) x 31 Bir hicri yılı milâdi yıla çevirmek için ise şu formül uygulanır:

Miladi yılı = Hicri yılı x 33 + 622

Her ne kadar miladi takvim Hz. İsa'nın doğum gününü 1 Ocak (başlangıç) olarak kabul ediyorsa da bunun kesin olmadığı bilinmektedir.

Türkiye'de Miladi Takvimi İlk olarak Osmanlı devletinde İttihat ve Terakki partisi zamanında Takvim-i Garbi ismiyle 1917'de yürürlüğe konan Hıristiyan takvimi, Cumhuriyetin kurulmasıyla gerçekleştirilen köklü devrimler sırasında resmen kabul edilmiştir. 26 Aralık 1925 tarih ve 698 sayılı "Takvimde Tarih Mebdeinin Tebdili" hakkındaki kanunla, Hicri 1342 Ocak ayının ilk günü 1 Ocak 1926 olarak değiştirilmiş ve bu tarihten itibaren yeni takvim yürürlüğe girmiştir. T.B.M.M. tutanaklarında kanun şu şekilde resmilik kazanmıştır:

Kanun No: 698. Kabul tarihi: 26.12.1925. Madde 1. Türkiye Cumhuriyeti dahilinde resmi devlet takviminde tarih başlangıcı olarak uluslararası takvim (milâdî Gregorien) başlangıç kabul edilmiştir.

Madde 2. 1341 senesi Kânûn-i evvelinin otuz birinci gününü takip eden gün,1926 senesi Kânûn-i sânîsinin birinci günüdür.

Madde 3. Hicrî Kamerî takvim öteden beri olduğu üzere özel hallerde kullanılır. Hicrî Kamerî ayların başlangıcını rasathane resmen tesbit eder.

Madde 4. İşbu kanun neşri tarihinde muteberdir.

Madde 5. İşbu kanunun ahkâmını icraya İcra Vekilleri Hey'eti memurdur T.B.M.M. Kanunlar Dergisi, c.1 V, Atatürk İnkılâbı, Kültür Bak. Yay. Ankara 1984, s. 497).

"1927 yılından itibaren Türkiye müslümanları ve hristiyanlar halkı ilk kez ortak bir yıl hesabı kullanmaya başladılar. Aynı şekilde, yine ilk kez, birçok Türk, Avrupa âdetlerine uyarak yılbaşlarında birbirlerine iyi dileklerini ilettiler" (bk. Paul Geııtizon, Mustafa Kemal ve Uyanan Doğıı, çev. Fethi Ülkü, Kültür Bakanlığı yayınları, Ankara 1983. s. 145. Gotthard Jaschke, Yeni Türkiye'de İslamlık, Türkçesi, Hayrullah Örs, Ankara, 1972. s. 29-30).

Cumhuriyet devrimlerinden sadece birisi olan milâdi takvimin kabulüyle Türkiye müslümanlarının bin yıllık islamî geçmişleriyle aralarına engeller konulmuş ve bundan böyle hristiyan Noel baba kültürü halk arasında yaygınlık kazanarak batılılaşma resmî devlet politikası halini almıştır. Hafta tatilleri pazar gününe alınmış,1935 yılında ise Yahudilerin hafta tatilleri olan cumartesi günleri yarım gün tatil edilmiş, 1974 yılında cumartesi tatili tam güne çıkarılmıştır. Ancak Müslümanların tatili olan cuma günleri için aynı durum söz konusu olmamıştır (Geniş bilgi için bk. Noel ve Hicri takvim md.).


HİCRİ YILIN MİLADİ YILA ÇEVİRİLMESİ

 
 


TÜRKİYE'DE TARİH EĞİTİMİNİ YETERLİ BULUYOR MUSUNUZ?
EVET
HAYIR

(Sonucu göster)


GÜNCEL DÖVİZ KURLARI
 
GÜNCEL ALTIN FİYATLARI
 
KÖŞE YAZILARI
 
 
Bugün 14 ziyaretçi (36 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol