İttihat ve Terakki
1908 Meşrutiyet Devrimi'ni sağlayan siyasi dernek (parti). İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin temeli, 1893 yılında İstanbul'da Askerî Tıbbiye'de atıldı. Kurucuları Dr. İshak Sukûtî, Dr. Abdullah Cevdet. İbrahim Temo ve Şerafettin Mağdumî'dir. Cemiyetin amacı istibdada karşı direnmek, Meşrutiyet yönetiminin yeniden yürürlüğe girmesini, özgürlüğe, eşitliğe, mal ve can güvenliğine yer veren bir yönetimin kurul masını sağlamaktı.
Cemiyet, kısa zamanda gelişti, İstanbul'da birçok semtte gizli komiteler kuruldu. Kahire'de ve Paris'te dernek adına yayımlara girişildi. Bunun üzerine Abdülhamit II yönetimi, İstanbul'da sıkı araştırmalara girişti. 1897'de cemiyet üyelerinin çoğu ele geçirilerek bir kısmı hapsedildi, bir kısmı sürgün edildi. Ama devrim düşüncesi yok edilemedi.
İttihat ve Terakki'nin amaçlan özellikle Rumeli'de subaylar, askerî öğrenciler ve memurlar arasında yaygınlaştı. Selanik, cemiyetin merkezi haline geldi. Atatürk ve İsmet İnönü de cemiyete üyeydiler.
Padişah, devrim çalışmalarını bastırmak için Rumeli'ye yüksek yöneticiler gönderdi. Bunlardan Şemsi Paşa Edirne'de ittihatçılar tarafından vuruldu. Müşir Osman Paşa dağa kaldırıldı. Binbaşı Enver Bey ile kolağası Niyazi Bey ayaklanıp dağa çıktılar. Bunun üzerine padişah korktu ve 24 temmuz 1908'de Kanunu Esasî'yi (Anayasa) yeniden yürürlüğe koymak zorunda kaldı (ikinci Meşrutiyet, 1908).
Meşrutiyet'in ilânından sonra ülkede parti kavgaları başgösterdi. İttihat ve Terakki'ye karşı gerici 31 Mart Ayaklanması oldu (1909). Rumeli'den gelen Hareket Ordusu ayaklanmayı bastırarak gericileri sindirdi ve İttihat ve Terakki'yi kurtardı. Trablusgarp ve Balkan savaşlarından sonra Enver, Talât ve Cemal Paşaların Alman etkisine kapılarak devleti Birinci Dünya Savaşı'na sokmaları, Osmanlı İmparatorluğu ile birlikte İttihat ve Terakki'nin de sonu oldu (1918).
İttihat ve Terakki'nin İleri Gelenleri
İttihat ve Terakki'nin başkanı, Edirne Posta idaresi'nde memur olan Talât Bey'di (sonra Paşa). Diğer ileri gelenler arasında Ahmet Rıza, Enver (Paşa), Cemal (Paşa), Dr. Nâzım ve Ziya Gökalp gibi asker ve sivil kişiler vardı.
|